Cuma günü geldim ben sevgilime, dünyalar güzeli yüzünü
gördüm ya hayatın tüm zorluklarına yorgunluklarına direneceğimi hissettim ta
derinlerde. Heyecanla korkuyla geçen saniyeler yaşadık. Bazen yemek masasında
gerildik bazen yürürken ama biz hep sarıldık hem güçlü olacağımızın sözünü
verdik, sarılmak bizi hayallere götürdü, bazen geleceğe bazen geçmişe, bazen
kocaman bir gülümsemeye bazen de hüzünlü ağlamalara, sevgi içimizde fırtınalar
estirdi hep, bazen kalbimizi sardı, bazen aklımızı, kalbimize özlem bıraktı
fırtınalar. Hep özledik biz birbirimizi, yan yana iken, sarılıp uyurken,
aramızda şehirler varken, aramızda mesafe yokken, hep özledik birbirimizi,
özlemekten çok kavuşmanın hayalini kurduk, kavuşup bir daha ayrılmamanın, hala
kuruyoruz, inanıyoruz güçlüyüz bu konuda biz.
Kavuşmak için artık yeni adımlar attık, sarıldığımızda daha
güçlü durmak için, hayallerimiz daha da güzelleşsin diye, artık yüzüğümüz var
bizim, sadece bir yüzük değil, o bizim umudumuz, bundan sonra daha güçlü
hayaller kurmak için. Ailemizin olması
için küçük bir yüzük büyük bir hayal.
Biz sarılıp beraber uyuyacağız bir ömür boyu, sabah
gözlerimizi açtığımızda birbirimizi göreceğiz ve biz daha güzel olacağız, daha
naif, daha narin, daha duygusal. O vakitler hiç kırmayacağız birbirimizi,
kalbimiz daha da büyüdü eminim.
Biz artık daha umutluyuz, tek eksiğimiz bir an önce
kavuşmak, sarılmak ve bir daha gözlerimizi kapatana kadar ayrılmamak…
Belki ağlarız, belki üzülürüz ama biz birbirimizi
tamamlarız, ellerimiz birbirine değdiğinde kimse bizi üzemez, biz bile
birbirimizi üzmeyiz…
Sözlüm, nişanlım, eşim, sevgili’m, aşkım…
Sensiz her yer huzursuz
Senle Ankara dünyanın en güzel yeri…
Sensiz her yer soğuk
parmağıma yüzük takmak o kadar basit değil
söz verdim ben sana içimden, yüzüğü takarken gözlerimi kapatıp :
"Kavuşcaz ve bir daha hiç ayrılmayacağız söz dünyalar
güzelim."