göz açılınca yürek açılırmış meğerse
çocuk iyiyle kötüyü ayırt etmeye başlarmış meğerse
her şey boş sensiz bir an bile boş kalabalıkta susan bir dil, düşünen bir beyin o an anlamak hasreti o an anlamak yüreği
yazmakla güç bulurmuş ya insan, yazılanları okuyunca daha da güçlenirmiş meğerse...
beklentisiz beklemek zormuş meğerse
yaptıklarından niye vazgeçer insan?
suya birşey atıldığında onun iyi yada kötü olduğuna bakmadan bulanırmış o su, halbuki berraklaşırmış bekleyince
iki kelime sözle kalp bembeyaz, bir şarkıyla dupduru olurmuş kalp
hasretlik nolacak peki
ben biliyorum artık hasretliğin sonunu
"ter döküyor dört duvar ter bense beklerim bir gün mutlaka
ters dönecek anahtarlar bir gün elbet çıkacaksın ışığa
sen aydınlığa ben sana hasret
gel eritir demirleri bendeki ateş"