24 Mart 2012 Cumartesi

usulca

Güneş geldiği yeri giderken, yıldızların henüz kendilerini göstermeye başlamışken yürüyorum sadece kendimin o yolda yürüdüğünü hissederek yürüyorum, kafam bi dünya yürüyorum, aklımdan neler geçiyor ben bile hatırlamıyorum, bence her insana olur, o kadar düşünce geçer ki aklından, onları tek tek sıralamaya başlasan ben neymişim dersin zaten içinden seçtiklerimiz hayallerimiz, seçemediklerimiz hayatın kendisi olmaz mı?

Yürüyorum kafam bi dünya... Karşımda iki çocuk, okul kıyafetleri birbirlerini tekmelemeye, yumruk atmaya başlıyorlar, o düşündüklerimin hepsi hani olur ya filmlerde dizilerde puff diye uçuverdi, onlara odaklandım, onların güldüklerini gördüm, akıllarının hala bakire olduğu apaçık belliydi; onlar gülüyordu, eğleniyordu, nefes nefese kaldılar mutluluktan, ben yanlarından geçerken, öyle herkesin göremeyeceği sote yerler olur ya, orda sigaralarını yakmaya uğraştılar, benden de tedirgin oldular, sanırım ya tanıdıklarıysam diye düşündüler, hepimize oldu, sanırım mutluluk herkesin göremeyeceği yada görmelerini istemediğimiz şeyleri yapmakta saklı; bi köşebaşında sigara içmek, sevdiğinle kimsenin seni duymayacağı yerde konuşmak, gizlice okuldan kaçmak vs vs. büyüdükçe kalabalıklaşıyor insan, büyüdükçe zihni çoğalıyor, o anı o an yaşayamıyor, sanırım bunu becerebildiğimiz gün daha güzel olacağız, hayatın kokusunu ve rengini birleştirdiğimiz gün o an da olacak ve o anı birkere yakalayabildiğimizde hep yakalayabileceğiz...

Yeni nesilde birçok şey kayboluyor, birçok şey hala yaşıyor, yeni nesil değişiyor ya biz?

O anı yakalayabileceğiz mi?

2 yorum: